İlham Dolu Anlar Yazılar

İslam Ezoterizmi ve Siyaset: İktidar, Kurumlar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir İnceleme Toplumsal düzenin ve güç ilişkilerinin şekillendiği bir dünyada, siyaset bilimi araştırmacıları her zaman iktidarın, kurumların ve ideolojilerin nasıl işlediğini anlamaya çalışmışlardır. Bu dinamikler, yalnızca devletin yönetim biçimini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal yapının temel yapı taşlarını da oluşturur. Peki, İslam ezoterizmi bu düzeni nasıl etkiler? İslam’ın mistik yönü, güç, iktidar ve toplumla olan ilişkisini nasıl yeniden şekillendirir? Erkekler stratejik, kadınlar ise toplumsal katılım perspektifinden bakarak bu sorulara nasıl bir cevap verebiliriz? İslam ezoterizmi, genellikle içsel bilgi ve derin manevi anlam arayışını temsil eder. Ancak bu, yalnızca bireysel bir…

Göksun’da Ne Yetişir? Siyaset Bilimi Perspektifinden Üretim, Güç ve Vatandaşlık Bir siyaset bilimci için her toprak, sadece coğrafi bir alan değil; aynı zamanda bir iktidar sahası, bir kurumsal ilişkiler ağı ve bir toplumsal üretim laboratuvarıdır. “Göksun’da ne yetişir?” sorusu, ilk bakışta tarımsal bir merak gibi görünse de, derininde politik bir anlam taşır. Çünkü neyin, nasıl, kim tarafından yetiştirildiği; bir toplumun güç ilişkilerini, kurumlarının işleyişini ve vatandaşlarının devlete bakışını biçimlendirir. Göksun, Kahramanmaraş’ın kuzeyinde yer alan, verimli topraklarıyla olduğu kadar, kendi iç siyasal ve toplumsal dinamikleriyle de dikkat çeken bir ilçedir. Bu yazıda “ne yetişir” sorusunu yalnızca ziraat bağlamında değil, aynı zamanda…

Ya Hâlik mı Ya Hâlik mi? Bir Hikâyenin İçinden Anlamın İzinde Hikâyeler, kelimelerin sıradan anlamlarını aşar; insanın kalbine dokunan, akılda kalan bir yolculuğa dönüşür. Bugün sizlere paylaşmak istediğim hikâye, “Ya Hâlik mı ya Hâlik mi?” sorusunun etrafında şekillenen, hem aklın hem de kalbin farklı seslerini duyabileceğimiz bir yolculuk. İçinde stratejik düşünen bir erkek karakter, empatik yaklaşan bir kadın karakter ve ikisinin kesiştiği bir arayış var. Belki de bu hikâyede kendinizden parçalar bulacaksınız. — Bir Yolculuğun Başlangıcı Küçük bir kasabada, insanın kendi içinde sorduğu sorularla boğuşan iki dost yaşardı: Emir: Hayata stratejik bakan, sorunları çözümlemek için her zaman mantık ve planlama…

Buselik Makamı Beşlisi: Ritüeller, Semboller ve Kültürel Kimlikler Üzerinden Bir Antropolojik İnceleme Antropologlar, farklı kültürlerin izlerini sürerken bir noktada insanın yaratıcı ifadelerinin çeşitliliğine ve bu ifadelerin toplumsal yapılarla olan ilişkisinin derinliğine odaklanır. Müzik, bir toplumun ruhunun en saf yansımasıdır. Toplumsal kimlik, ritüeller ve semboller aracılığıyla biçimlenen kültürel bir dilin en belirgin ve en etkili yollarından biridir. Bu anlamda, Buselik makamı Beşlisi gibi müzikal yapılar, sadece birer melodi değil, aynı zamanda bir topluluğun kimliğinin ve dünyaya bakış açısının da birer sembolüdür. Buselik Makamı Beşlisi: Müzikal Bir Anlam Derinliği Buselik makamı Beşlisi, Türk müziğinde ve özellikle klasik Türk sanat müziğinde, hem bir…

GSM İzni Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Kültürlerin Çeşitliliğini Keşfetmek: Bir Antropoloğun Gözünden Her kültür, insanın toplumla ve çevresiyle olan ilişkilerini anlamlandırma biçimlerini içerir. İnsanlık tarihinin derinliklerinden bugüne kadar süregelen ritüeller, semboller ve toplumsal yapılar, bireylerin kimliklerini, değerlerini ve etkileşim biçimlerini şekillendirir. Ancak bazen, en sıradan görünen kavramların bile çok daha derin anlamları olabilir. Bu yazıda, belki de günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız bir terimi — GSM izni— antropolojik bir perspektiften ele alacağız. Birçok kültürde, toplulukların üyelerine belirli haklar ve sorumluluklar tanınır. Bu haklar bazen bireysel özgürlüklerle, bazen de toplumun ortak çıkarlarıyla şekillenir. GSM izni de bu bağlamda, modern toplumda…

Halfeti Neden Batık Şehir? Bir kasaba nasıl batık hale gelir? Sadece doğanın gücüyle mi, yoksa insanın yanlış kararları ve göz ardı ettiği planlarla mı? Halfeti, bu sorulara verdiği yanıtla, hem bir ders hem de bir tartışma alanı sunuyor. Fırat’ın beslediği bu güzel kasaba, yerinde bir zamanlar canlı bir yaşam bulunduruyordu. Bugün ise sular altındaki bu kasaba, bir “batık şehir” olarak kabul ediliyor. Ama gerçekten “batık” olmayı hak ediyor mu? Halfeti’nin Batma Hikayesi: Bir Barajın Kurbanı mı? Halfeti, 1990’lı yılların başında Türkiye’nin güneydoğusunda Birecik Barajı’nın inşa edilmesiyle sular altında kaldı. Ama bu basit bir su baskını hikayesi değil. Halfeti, milyonlarca yıllık…